Şiir Arama

Abdullah Karabağ - Evlat Edinmişti Kimsesiz Çocuğu

Satmalıydı sepetteki peynirli börekleri;
Yatsıya oğlu dönüyordu özel derslerden,
Ücretini biriktirmeliydi ay sonuna değin.
İyi bir baba olmayı hiç umursamamıştı
Zaten günü gününe para kazanıyordu,
Gayretli dede diye örnek gösteriliyordu
Komşularına Söğütlü Mahallesi'nde.

Kaç çocuk yetiştirmişti veya kaç okullu
Hem de öz eşinden, andıkça isimlerini
Gururla gülümseyerek;
Bir gülümseme, bir evlat demekti ancak
Kendisiyle birlikte kalan kendisinindi.
Üstelik hiçbirinin üzerine böylesine de
Titrememişti mahallenin koca börekçisi.

İnsan, kendi yaşından daha genç bir
Yaşa bağlandıkça kolay yaşlanmazmış
O halde; bakım, bakılana bir borçtur,
Tekrar benzerlerine verilmek içinmiş.
Bu tip derin şeylere pek kulak asmazdı
Varlıklı ailesinden uzak bir mahallede,
Bir gecekonduda oturan börek satıcısı.

Bu gece, son gecesi miydi, ders saati
Çoktan bitmişti, hâlâ görünmüyordu
Çalışkan oğlu, bugün böreklerin hepsi
Satılmıştı yoksa ikinci defa çıkacaktı.
Sepeti koluna taktı, kapıya yöneldi,
Kapıya bırakılan çantayı içeri almadan
Yabancıların kaçak çalıştırıldığı ünlü
Simitçiler Çarşısı'na küfrederek gitti.


Tartıya Kalan Düşler


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.139.91.118

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.