Başını yaslayacağı babası olmadı muhacir yetimin
Ufalana ufalana geldi tinerin havalandırdığı yürekle
Temerküz kampı tamirhane
Ruhunu süpürdü kaldırımlara, kör deliğe
Bayram çırak boyuna uzun
Pasta çeker gibi kaportaya sürdü
Kimsesi olmayan kimsesizliğini.
Sünnetle kapçık kesilmemişti daha şeytan azdırdığında!..
Kene gibi yapışır kavalına, duyumsamaz nefesi kokanı
Toplu sözleşme iki dudağının pervazında
Tanrıya yalvarır gibi baktım başkavalcıya..!
Yüreğimde boş kaşıkla beslenen güzlenmiş yüzün hüznü.
Bok böcekleriyiz altın toplarını yuvalayan
Önünden yemiyor postsakallı kalvinist patron
Sanki bir gün yilli de toprak olmayacak..?!
Mülayim şair Erciyes�ten ilham dilene dursun
Yandaş belediyeye satacağı & alacağı birkaç kitaba fit!..
Dağının cinine sormayın Erciyesliyi..!
Donkişot rolünü oynayan edebiyat bahçesi korkuluğu!..
İslam�a sığınanlar unutur oldu kulluk sözleşmesini..!?
Geç ılışır derine düşen yürek!! Cemresi gibi�
Duyumsamaz yayla patronu..?
Nefesi derin milli düşün & gülü� fildişi kulesinde!..
Sessizliği oyar & okşar mı bilmem, kepezi kasıntılı kuş?!..