Şiir Arama

Bekir Sami Ünsal - Dörtlükler 2

AK VİCDAN

Gönüllere hoş gelir; her şeyin ak olanı
Vicdanı bu renk olan; asla bilmez yalanı
Ne çalıp çırpma bilir; ne de eyler talanı
Kör olduysa bir vicdan; görmez mağdur olanı

BAŞARMAK

Bir işi başarmaya; önce inanmak gerek
Sonra onun ardından; sağlamca çekmek kürek
Hak bildiğin o yolda; dosdoğru yürüyerek
Azim sebat ederek; asla olmamak ürkek


CEHALET

İrşadı bilmezlerin; başa bela halleri
Yalanla beslenirler; kula kalkar elleri
Hakka düşmandır daim; küfürlüdür dilleri
İlimle düzelir tek; cahillerin yolları

DAVA ADAMI

Bütün varı yoğunu; daim seferber eder
Hiç kimse gelmese de; yolunda yalnız gider
Alt kattan görüneni; o terastan seyreder
Yılmaz, hiçbir şeyden o; canı malı terk eder


EMPATİ

Kendine yapılmasın; istemezsen bir şeyi
Yapmamak başkasına; işte budur en iyi
Koymak karşıdakinin; yerine hep kendini
Ancak böyle yapanlar; aşar zorluk bendini.

GÖNÜL ALMAK

Dünyada ki güzel iş; kul gönlünü almaktır
Armağan vermek için; çoban gibi olmaktır
Çam sakızı değerli; bir kuru mücevherden
İnsanı mutlu etmek; kula yakışan erdem


GÖZLER

Hâli bezemez dile; söyleyemez yalanı
Ruhların aynasıdır; haber verir olanı
Herkes dizginleyemez; göze gelip dolanı
En kara sevdaların; odur derde salanı

GÜZELLİK

İnsanı güzel kılan; kendinin öz tıyneti
İçte olandır asıl; güzelliğin ziyneti
Çirkinlikler olmasa; bilinmezdi kıymeti
Uğruna katlanılmaz; çekilmezdi mihneti

HAFİFE ALMAK

Gaflete işarettir; sonu hüsranla biter
Kendini büyük görmek; kulu hataya iter
Felaketi davete; hafife almak yeter
Büyük işler başarmak; mütevazılık ister

HASRET

Başa gelmeye görsün; ölümden beter gelir
Yüreği hüzün kaplar; çekenler iyi bilir
Ne yedirir içirir; insan mum olur erir
Baş ne yöne çevrilse; gözler hep onu görür

HİZMET

Karşılığı farklıdır; bağlıdır niyetlere
Ölçüsü bağlı onun; ödenen diyetlere
Himmet için olanı, değer tüm gayretlere
Hizmet ehli katlanır; azim eziyetlere


İLMİYLE AMİL OLMAK

İlmin ziyasıyla aydın olana
Hakikat kararmaz, bir mihnet gelmez
Elmas dahi olsa, çaydan bulana
Asalet getirmez, bir kıymet vermez

KORKMAK

Allah'tan layıkıyla; korkar âlim olanlar
İlmiyle amel edip; söze sadık kalanlar
Bulunmaz hallerinde; riya, şirk ve yalanlar
Korkmaz Hak'tan gayriden; ehli takva adamlar


MANEVİYAT

Bazı şeyler vardır ki; akılla ölçülemez
Kalp gözü kapalıysa; hakikat seçilemez
Kıymeti ehli bilir; hiç paha biçilemez
Dünyadan geçilir de; onlardan geçilemez


MAZİ

Dil şad olur gönüller; güzelse yaşananlar
Ruhu kanatlandırır; mazide geçen anlar
Birde tersi olursa; sanır, kan beyne damlar
Olsaydı keşke der; yaşanmayan zamanlar



MÜHÜRLÜ KALP

Kalbi kararana ne desen duymaz
Ruhu zindandadır, nefsi gafildir
Kendini beğenir, mürşide uymaz
Allameyi cihan olsa cahildir

RİYA

Mürai olana n'etsin duacı
Mürai ameli olsa dağ gibi
Hiç meyve mi verir yalan ağacı?
Boşa hasat bekler, viran bağ gibi


SON YOLCULUK

Zamanı bilinmeyen; bir seferlik bir iştir
Gidilip dönülmeyen; zorunlu bir gidiştir
Bu yolculuğa sebep; ne heves ne de yaştır
Hazırlıklı gidene; son yolculuk ne hoştur


UMUT VE SEVDA

Ferhat, Ferhat olmazdı; sevdası olmasaydı
Deler miydi dağları? Umudu olmasaydı
Kerem'i kim bilirdi; Aslı'ya yanmasaydı
Güneş neye yarardı? Bu dünya dönmeseydi


YAKARIŞ

Doğruluk, dürüstlükten ayırma ey yaradan!
Koru bizleri; küfür, nifak, şirk ve riyadan
İmanla göç etmeyi nasip eyle dünyadan
Ehli dine rahmet et; ruhlarını kıl şâdan


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.222.181.216

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.