Söz Arama

Siddhartha kulak verip dinledi. Bütünüyle kulak verip dinleyen biri kesilmişti şimdi, kendini tümüyle dinlemeye vermiş, tümüyle boşalmış, tümüyle soğurup içine alan biri olmuştu. Dinleme sanatında öğrenilecek her şeyi öğrendiğini hissediyordu. O zamana kadar bütün sesleri sık sık işitmişti, ırmağın çıkardığı bu pek çok sesi; ama sesler bugün bir başka yankılanıyordu. Pek çok sesi birbirinden ayırt edemiyordu artık, neşelileri gözü yaşlılardan, çocuksuları erkeksilerden ayıramıyordu, bir bütünlük oluşturuyordu hepsi, özlemin yakınması ve bilen kişinin gülüşü, öfkenin haykırışı ve ölen kişilerin iniltisi, hepsi birdi şimdi, hepsi içi içe geçmişti, birbirine bağlanmış, binlerce kez birbirine sarılıp dolanmıştı. Ve tümü, bütün sesler, bütün amaçlar, bütün özlemler, bütün çileler, bütün hazlar, bütün iyi, bütün kötü şeyler, tümü birden dünyayı oluşturmaktaydı. Tümü birden yaşamın müziğiydi.

2005 kere okundu

Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 52.14.8.34

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.

Bu Kategorideki Diğer Sözler

Bir kez kaçar uçurtman, sonra gökyüzüne küser insan.

Bilgi, bir başkasına aktarılabilir; bilgelikse hayır. Bilgelik keşfedilebilir, bilgelik yaşanabilir, bilgelik el üstünde taşıyabilir insanı, bilgelikle mucizeler yaratılabilir ama bilgelik anlatılamaz ve öğretilemez.

Yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlü, sevgi zorbalıktan güçlüdür.

Bir baba çocuğuna burnunu, gözlerini hatta aklını miras bırakabilir, ama ruhunu veremez; ruh her insanda yenidir.

Hiç kimse kendi içinde yaşamadıkça başkalarının ruhlarındaki kıpırtıyı anlayamaz.

Kabul ederek şanssızlık şansa dönüştürülebilir.

Bazılarımız dayanmanın bizi güçlü kıldığını zanneder. Ama bazen bizi güçlü yapan bırakmaktır.

Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak.

Asla bir insan tümüyle kutsal ya da tümüyle günahkar olamaz. Böyle gibi görünmesi, yanılmamızdan, zamana gerçek bir nesne gibi bakmamızdandır. Zaman gerçek değildir. Zaman gerçek değilse, dünya ile sonsuzluk, acı ile mutluluk, kötü ile iyi arasında var gibi görünen çizgi de bir yanılgıdan başka bir şey değildir.

Birisi mutluluğuyla yada erdemiyle övünüyor, böbürleniyorsa, onda bunun ikisi de yok demektir.