Şiir Arama

Dursun Yüksek - Başlık Parası

Bir çocuk yaşardı

küçücük bir köyceğizinde Karadeniz�in

adı Memo.

Sıfır numaraya vurulmuş saçları

ayağında kara lastik,

sırtında yakasız gömleği.

Ve bir çocuk yaşardı

kapı komşusu Memo�nun

uzun.. Uzun saçları örülmüş

uzanır ayaklarına dek

çiçekleri solmuş,

basmadan entarisi.

Zeyno diye çağırır herkes onu.

Birlikte gittiler okula

okul yolu uzun mu uzun

çiçekler topladı yollardan Zeyno�ya

baharda Memo.

Kış aylarında donmuş karlar üzerinde

kayıp düştüğünde Zeyno

Memo kaldırırdı tutup elinden

ve ısıtırdı nefesiyle üşümüş ellerini.

Birlikte hayvan otlattılar yazları,

birlikte topladılar meyveleri dalından.

Aynı pınardan içtiler suyu,

azıklarını birleştirip yediler yıllarca.

Birlikte oynadılar,

birlikte güldüler,birlikte ağladılar

birlikte karşılayıp güneşi sabah

birlikte uğurladılar akşam.

Ve büyüdüler birlikte.



Güzelleştikçe güzelleşti Zeyno

Memo oldu yağız bir delikanlı.

Birlikte tattı yürekleri

o değişik duyguyu.

Sevgiyi bellediler,

sevmeyi öğrendiler birlikte.



-�istet beni babamdan� dedi Zeyno

dünürler gönderildi.

-�başlık parası� dedi babası Zeyno�nun

-beşi bir yerde,saat,bilezik

-yastık,yatak, yorgan

saydı da saydı.



Ne yapsın zavallı Memo.

Öküzleri satsa yetmez

tarla bir kaç dönüm zaten

para da etmez.

Düştü çaresiz İstanbul yoluna.

Gün ışırken bir sabah.

�allahaısmarladık� bile diyemeden Zeyno�suna.



Birlikte tattılar umutsuzluğu ilk.

Gurbeti Zeyno�su öğrendi Memo.

Ve ilk kez Memo�suz ağladı Zeyno

uzanmadı Memo�nun mendili yaşlı gözlerine.



Tamı tamına iki yıl geçti aradan

bekledi Zeyno

çalıştı Memo.

Çalıştı horlanarak

terini harca katarak.

Düşlerini katık etti ekmeğine,

Eminönü�nde hamallık yaptı

Göztepe�de amelelik

Kumkapı�da bulaşık yıkadı meyhanelerde.



Yine zeyno�sunu düşlediği bir akşam

bekar odasında.

Bir mektup getirdiler;emmisindendi.

�oğlum Memo�m� diye başlıyordu

ve Memo�nun beyninde bir balyoz gibi patlayan,

şu tümce okunuyordu ardından:

�Zeyno�yu Kel Ahmet�in ortanca oğluna.....�



Perşembe�ydi köye vardığında Memo

son günüydü düğünün,yakındı akşam

en önde bir atın üzerinde,

kırmızı duvağıyla,boynu bükük

geliyordu Zeyno ardında gelin alayıyla.



Önce bir ses duydu köylüler,

dağı taşı inleten

bu sesi tanıyordu Zeyno, irkildi birden.



İki kez patladı silah..

İki can düştü yere..

Bir silah..iki mermi etmişti başlık parası.



Şimdi köy mezarlığında,her baharda

iki çiçek açar ,yan yana iki mezarda

iki sevda gibi eğilir birbirine.

Gelip geçen köylüler

iki mezar arasında

bir kara çalı görürler,

işte bu da

başlık parası derler.


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.220.16.184

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.