Biliyorum ki pek mutlu değilsiniz. Tam mutlu olmanız asla
mümkün de değildir. Hep bir eksik vardır, hep bir özlem,
hep bir istek, hep bir uhte... Yani tam mutlu olan kişi ya-
şamdan zevka alamaz zaten. Bedel isteyen mutluluklar,
bizi bizden çalan mutluluklar, dört elle sarıldığımız halde
uçup gidenler...Kim ne kadar mutlu, mutluluk nasıl bir olgu,
mutlu olmak için neler yapılır, mutlu bir insan için her şey
yolunda mı, gerçek mutluluk nasıl bir şeydir, yalandan
mutlu olunabilir mi, hayattan beklentilerinizin gerçekleş-
mesi mi sizi mutlu eden yoksa gelişigüzel yaşantılarınız
sizi mutlu etmeye yetiyor mu? Bu soruları daha da fazla
uzatabiliriz; ama bir gerçek var ki mutluluk oldukça değiş-
ken bir şeydir. Kişiden kişiye, şarttan şarta, coğrafyadan
coğrafyaya değişen bir mutlu olma yapısı olduğunu kişi-
lerin yaşadığı sürece dile getirdikleri yada göründükleri
hal ve duruşlardan anlıyoruz.
Bence mutluluk, kişinin kendisini iyi hissetmesi anlamında
bir durumdur. Kişi kendini iyi hissederken etkilendiği bazı
şeyler vardır. Bu etkileşim kişinin ya istekli oluşundan yada
dış faktörlerin pozitif zorlaması ile olmaktadır. Hayatta bir
duruşunuz varsa ve bu duruşunuz ile mutluysanız siz bu duru-
şunuzdan vaz geçmek durumunda kaldığınızda mutsuz olur-
sunuz. Bazen de duruşunuzu bozarak mutlu olmak yöntemi
vardır. Oysa hayata karşı duruşunuz sizi mutlu olmaya yö-
nelten bir gerçek olarak algılamak zorundasınız. Duruşu-
nuzu yıkmak pahasına mutlu olmak size yakışmaz.
Ne kadar önemldir insanın hayata karşı duruşu. Hedefe
kitlenmiş bir silahşör gibidir hayata karşı duruş. Iskala-
mak pahasına bozmaz duruşunu bir silahşör, bir hayat
cengaveri, bir umut işçisi, bir özde insan...
Hayata karşı duruşunuzu bozarak mutlu olmak sizi yok
edecektir. Yaşayan bir ölü olacaksınız. Doğal bir duruş
binlerce mutluluğa bedeldir, Yüreğiniz yanması pahasına
içinizden geldiği gibi olun. Allah her şeyi görür, her şey,
yaratanın görüşündedir. Sizin yüreğinizdeki görüş ona
her zaman ayandır. Kendinizi kandırsanız dahi onu asla
kandıramayacağınızı bilmelisiniz.
Hayata karşı duruşunuzu sürekli değiştirerek mutlu olmak
size derin bir mutsuzluk getirecektir. Bunun yerine her şe-
ye rağmen tek bir duruş sahibi olarak devam etmeniz sizi
bazen mutsuz etse de insani vasıflarını yitirmemiş bir mut-
luluk sahibi olacaksınız. İstikrarın en büyük özellik olduğunu
unutmayacağız, buna sahip olmak için de sağlam bir duruş,
inançlı bir kişilik gereklidir. Boş bulunup sahte mutluluklarla
avunmak, zevklerimize yenik düşmek hem bu dünyada hem
ahirette bizi bekleyen zulümler olacaktır.