Şiir Arama

Mehmet Yücel - Yaşlı Değirmeci

Yaşlı bir değirmenci ve un çuvalları.
Takır tukur değirmen sesi.
Yoksulluğun, açlıkla iç içe olduğu bir yer.
Tükenmiş gibi değirmenci.
Gitmiş gelmiş gibi.
Gözleri zor görülüyor.
Tezek ateşinde ısıtmaya çalıştığı kırık bir çaydanlık...
Üstelik pasıl ve kirli.
Bardak dersen hak getire.
Çayı kim bulmuş.
Güya çay demliyor.
Çay içme hayallerine yenik düşmek istemiyor.

Değirmenciyi hayat değirmene çevirmiş.
Dönmüş dönmüş...
Ocak sönmüş.
Umut sönmüş.
Hayat sönmüş.
Çevirememiş yolundan değirmenci babayı.
Çekip gidesi yok.
Terk edesi yok.
Ak saçları yok olmaya yüz tutmuş;
şapkasının altında belli, belirsiz...
Şapkayı göreseniz kim bilir ne dersiniz.
Bir kaç kilo buğday için.
Vermiş ömrünü değirmen taşına.
Taşın sesine....
Un etmiş hayatını.
Un da duman eylemiş.
Hayatı duman içinde.

Değirmenci baba dedim.
Evlat dedi.
Bir şey söylemedim.
Baktı öylece.
Çektim bakışlarımı.
Kelimesiz bir soruydu bu.
Oralı değilmiş gibi yaptı ya...
Oralıydı aslında.
Yaralıydı aslında.
Aşık El Esker'i getirdi yadıma.
Sanki rahmetliyi görmüştüm.
Doldu gittti gözlerim.
Rahmetli olsaydı dökerdi dizelere.
Önce ay oğul diye başlardı her hal.
Sonra men ihtiyar değirmeçi...


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.119.172.243

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.