Şiir Arama

Bayram Tunca - Filizkıran Fırtınası

Tohumları aşk toprağına atıldıklarında

Ekim zamanıydı,

Ayrı meyve, ayrı tad, ayrı kokuları olacaktı,

Boy verseler di eğer, iki ayrı cins te,

Meyve vereceklerdi...



Sevmişler di, ısınmışlar dı birbirlerine,

Başlangıcı çok güzeldi aşklarının,

Sevinç fışkırıyordu içlerinden,

Yerlerini de sevmişlerdi,

Dallanacak,

Yaprak donanacak,

Çiçekler açacaklardı ki;

Heyhat, değişti her şey apansız,

Soğudu hava, buz kesti ortalık,

Sökülüyorlardı yerlerinden,

Çok göz yaşı döktüler,

Çok, çok ta yalvardılar,

Olmadı, anlamadılar onları,

Boşunaydı bütün çabaları ikisinin de...



Onlar öyle bir tufana,

Bir fırtınaya yakalandılar ki,

Göz gözü görmez,

Yer yerinden oynar gibi,

Ayrılmışlardı gövdeleri birbirinden,

Kökleri hala kenetliydiler birbirlerine,

Ama olmadı dostlar, olmadı,

Dayanamadılar,

Her biri ayrı bir yöne savruldu, savruldular,

Düştüler yüz üstü ve paramparça...



Yer ila yeksan oldular sonunda,

Bir girdabın içine düşüp ,

Dönüp dönüp durdular uzun zaman,

Yuttu girdap onları,

Oradan bir daha da çıkamadılar...



Bu süreçte bitti,

Ve onlar birbirlerinden uzak,

Bilinmez mekanlarda,

Çürüdüler ayrı ayrı,

Yok oldular...



Bir ulu çınar onları gördü,

Nasihat verdi,

Dedi ki : "tutunun çocuklar, tutunun,

bu filizkıran fırtınası dır, görüyor musunuz beni,

bu fırtına beni de sizin gibi,

yıllar önce savurup buralara düşürdü,

burada boy verdim,

ama yıllardır yapayalnızım...

Ve gelin bakın bir, nice dir halim,

ve hep düşünürüm, o nerede dir, nasıl ve nice dir hali...

siz; yine de tutunun,

el ele, kenetlenerek,

birlikte,

her zorluğa,

dişe diş, göze göz,

ve çoğalarak,

bir orman gibi, gün be gün çoğalarak,

bulabilirsiniz sonunda vuslatı" ...


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.16.203.149

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.