Şiir Arama

Hande Caner - Love Story

o yaz
tanımıştım seni,
BOZCAADA'DA
Aşık olduğum yer
Sevimli ve sıcak
Benim hatıralarımda kocaman
yeri olan,
Aslında küçük bir ada
Cumbalı eski Rum evleri
Buram buram nostalji
Aşkımızın doğum yeri.

tekrar geldim
İşte buradayım.!

kontağını çevirip
inmeye hazırlanırken Vapurdan,
gördüğüm manzara çok etkileyiciydi.
Kurtarmanın yok tu çaresi.
Kırmızının tüm tonlarını takmış boynuna
Yanıyordu Güneş
Denizi ve göğü boyayarak al kanlara.

Tıpkı, tıpkı dedim
Aşkımız gibi.!
Aşkımız da böyle, kan kırmızısı bir gün batımı
ölüp,
Kalbime gömülmüştü.

Görülmeye değerdi bu manzara.
Ölüyordu Güneş, denizin tam ortasında

*Gurup etti Güneş Dünyam karardı*

Diye, mırıldanarak ilerledim
daracık yolları takip ederek,
pansiyona girdim.
Madam, sıcacık karşıladı beni
gene hep neşeli.

Çarşafların sabun kokusuyla
balkon kapısından içeri dolan
Hanımelinin, kokusu
buram buramdı.
hani bana saksıda bir Gül ağacı almıştın.
Sevgiyle sulayalım Aşkımız gibi
hiç ölmesin,demiştin.
Madam onu bahçeye dikmiş
kocaman Ağaç olmuş.
sarı Güller görülmeye değer.
Bütün gece Madamla seni konuştuk.
Kah ağladık,kah güldük.
Hasretin,özlemin,dibine vurduk.
Şişenin sonuna doğru iyice
dağılmıştım.
Esen hafif rüzgarla, birden kokun,
kokun geldi sanki.
Ya da ben sarhoş oldum.
Yakalıya cağız saçlarından baharı diyordun.
Bak kaçıncı bahar, sen hala yoksun.

Diye inledim.

İki damla göz yaşı süzüldü gözlerimden.

Madamın Rum mezeleriyle donattığı sofra
taratorlu midye tava,
tereyağında dil balığı,
taze koyun peyniri,
kavun,
buz gibi rakı.
Her şey eskisi gibi
tek eksik, sen
bir sen yoktun.!

Birden hatırladım
o geceyi..
Madamın kocası bir gün balık tutmaya gitmiş
ve bir daha hiç dönmemiş.
Madam içince şarabı
ağlayarak anlatmıştı,ölümsüz Aşkını.
(ka birbirimizi deliler gibin sever idik.
bazen öyle özlüyorum ki,bana onu hatırlattınız)
dediğinde,
hıçkırıklarımı tutamamıştım.
Ağlama bebeğim, biz hiç ayrılmayacağız demiştin.

Balkonda ki tavla partilerimiz,
beni yenmek için yaptığın
zar oyunları,
anlattığın o temel fıkrası,
birbirimize sarılarak gülmelerimiz,
hala en sevdiğim fıkradır o.
Kulağımın arkasına Manolya takıp çektiğin resmim
duruyor çantamda.
Bahçedeki hortumla beni ıslatman,
noluuur yapmaa,diye yalvarmalarım,
işte sana böyle, *sırılsıklam Aşığım*
diye çılgınca bağırman.
O delice kıskanmaların.
Beni cezalandırıp,bir gün boyunca hiç konuşmaman
bana müebbetten ağır gelmişti.
Hepsini, hepsini anımsıyorum.
*Umurumda değil mevsimlerrr*
*Sen varsan eğer,hayat yaşanmaya değerrr*
diye bağırdığında
Madamın sana bakışları hala
hafızamda
(ka yoksam bu delidir?)

Hani,söz ver demiştin
Eğer bir gün,Allah korusun ayrılırsak,
evli bile olsak başka birileriyle.
Her senenin,bir gününde buraya gelelim
Bu pansiyona, Madam a, demiştin.

Hatırlamıyorum benim
bu kaçıncı gelişim.
gene sordum,
sen hiç gelmemişsin.
Madam,(yok kuzim gelmemiştir,
ka yoksam nazar değdi size?)
dedi.
(Çocuk Aşık idi deliler kimin,büyü var dır sizde?)
ne vardı bilmiyorum ama,
sensiz yaşayamıyorum.
gömüldüm diri diri,
Aşkımızın mezarına.!

buraya gelişimin sebebi.
seni sevişimin,tam on uncu yılı.! !
ben her sene,
yine yeniden, sana aşık oluyorum.
seni hiç unutamıyorum.! !

hatıralarımla sızıp kalmışım.

bak,
sensiz bir gün daha doğuyor
İskelede Martıların çığlıkları
boğazımdaki hıçkırıklarla karışıyor
hüzünlü bir melodi gibi
öyyyle özlüyorum ki.! !
ahh sevgili ahh.! !
sensiz bu can ağlıyor
sensiz bu can ölüyor.! !

Adanın arkasındaki
tepede bir yer aldım
küçücük
tek kişilik,Madam sarı Gülü
oraya başucuma dikecek.
Sade ve anlamlı iki satır olacak
taşım da
her iki cihanda olsun Aşkları baki
Kavuşamadı Öldü,HÜVELBAKİ.

................

Zarfı dilimle ıslatarak kapattım
Madama,
bir gün eğer gelirse bu mektubumu ona verir misin
dedim.
dur, dur bir dakika, dedi
koşar adımlarla içeriye girdi
elinde bir tişört vardı
yıkanmış ütülenmiş
arkasını çevirdi
dondum.!
İkimizin resmini bastırmıştık hatıra kalsın diye.
Onla olan ilk ve tek resmimiz.
Günlerce aramıştım
çekmecede kalmış.
Madam da saklamış.
Elinden kapar gibi aldım.
Çünkü bende kalan tek resmiydi.
Deliler gibi koştum.
Göz yaşlarım dolu dizgin.
Sığmıyordu göz çanaklarıma.
Koşuyordum sarsıla sarsıla.

Madam arkamdan sesleniyor.

(ka çabuk yedi on beş idi, vapur kalkacak.! !)

ağlıyoruuuuuum deliler gibiii..! !


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.117.182.179

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.