Şiir Arama

Necmiye Sarpkaya - Ağla Gelibolu Ağla

Ağustos günü Gelibolu gezisi
Gezdikçe gezmek isteği
Gelibolu bir damla gözyaşı gibi
Ege'ye süzülüyor
Boğazın serin suları eşlik ediyor
Kelimeler havalanıyor yüreğimden
'Hey koca Gelibolu onca yiğit Hakka
Yürümüşken senden'.
Neden sakinsin
Neden şahlanmıyorsun
Neden kanatlanmıyorsun


Yankılanıyor Gelibolu
Ağlıyor Gelibolu
Yaşlı Dede anlatıyor
Dalgın ve üzgün
Anlattıkça açılıyor
Coşuyor coştukça anlatıyor

'Zaman fırtınalara tutulduğumuz zaman
Rüzgarların yelelerimizi dağıttığı zaman
Kara ağızlar ferman keser
Kefen biçer
Kara eller mezar kazar

Azınlıklar muzaffer haçlıları
Karşılama telaşında:
Ana ağlar
Yar ağlar
Gelibolu ağlar.
Yemen
Kafkasya
Çanakkale
Galiçya
Her yuvadan bir yiğit
Yetmez İki

Git sen de git
Vatan için
Bayrak İçin
Ezan için
Namus için
Kimse kalmasın eli silah tutan
Gitsin kınalı kuzular

Kınalı Murat'lar gitsin
Son yongalar uğurlanır
Analar ağlar
Bacılar ağlar
Yavuklular ağlar
Körpe yavrular koklanır
Saçlarından bir tutam kesilir
Hatıra olarak saklanır
Makaslar ağlar
Mendiller ağlar

Nice genç kızların muradı
Dizilir Çanakkale yollarına
Nişanlılar veda eder
Kınalar ağlar
Şiirler ağlar
Gelibolu ağlar

Ve yurdun Dört bir yanından
Gazi şehit adayları
Düşmanın alnına değecek yalın pala
Göğsüne inecek bir süngü gibi
Ev bark çoluk çocuk ana yar
Hepsinin hayali dökülür
Oluk oluk kan olur
Ya şehit ya gazi
'Çanakkale geçilmez
Geçilmez Çanakkale...

Ege farklı tonda artık
Dalgalar kıyıları döver hazin hazin
Gri renkli ölüm makineleri görünür
Ufuk ağlar
Göz ağlar
Gönül ağlar
Seherler ağlar

Mehmetçik hayıflanır
Mehmetçik şahlanır
Mehmetçik kanatlanır
Gömülür boğazın sularına birer birer
Gelibolu Sarpkayalarına çarpmayan gemiler
Mehmetçiğin göğsüne çarpar paralanır
Boğazın azgın sularından kurtulanlar
Boğulur şehitlerin al kanlarında üçer beşer

Ve bir bahar sabahı
Mecidiye tabyası darmadağın edilir
Onaltı yiğit şehit olur
Koca Seyit Ağa ağlar
'La Havle Ve La Kuvvete' der
Mermileri sırtlar
Tarihler Onsekiz Martı yazarken
Çanakkale'nin geçit vermeyeceği anlaşılır

Çıkarma yapmaya karar verilir
İlk çıkarma Ertuğrul Koyuna
Ezineli Yahya Çavuş gürler
'Vatanımın toprakları namusum kadar kutsaldır
Düşman ayak basmamalıdır
Altmışüç neferle akşama kadar
Üçbin düşman öldürülür

Mehtap deresinden bir orduya bedel
Teğmen Mehmet Selim geçer
Talihsiz bir kurşun benzin bidonuna isabet eder
Selim Teğmen tutuşur
Cesedini karartamaz ateşler
Işıl ışıl ışıldar
Gün ağlar
Güneş ağlar
Yiğitler birer birer değil
Bölük bölük alay alay
Şehit düşer

Üçüncü taburda kınalı er,
Sabri Beyin dikkatini çeker
Yozgatlı Murat mahcup olur
Boyun büker
Hemen annesine yazar
'Kardeşlerimin başına kına yakmayasın
Mahcup oldum Zabit Efendi sorduğunda
Cevap bekler
'Ey oğlum gözümün nuru Murat'ım
Selam söyle Zabit Efendiye
Koçları kınalar kurban ederiz.
Kınalı Murat anne mektubunu alamadan
Kurban olur
Bıçaklar ağlar
Her şey ağlar
Şehitler sevinçten
Gaziler teessürden
Boğaz ağlar
Mehmet Çavuş
Yahya Çavuş
Koca Seyit
Mülazım Mehmet Selim
Kınalı Murat ağlar

Ağla Çanakkale'm ağla
Ağla Gelibolu'm ağla
Ağlamayı sen hak ettin
Çanakkale geçilmez
Dede sözünü tamamlar
Ağlar,ak sakallarından akar yaşlar
Yorgun bitkin perişan
Yolculuğa ara verilir


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.138.114.38

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.