Şiir Arama

Tuğrul Tanyol - Atlıkarıncayı Duydum

Atlıkarıncayı duydum, boynumdan içeri
Bir su gibi süzülen havayı.
Ben eksik bir şeyim, kendini kendinle tamamlayan
Bir mermi belki,
Bir gün size de çarparım.

Ben geometrik biçimlerin ve matematik
Denklemlerin anlam veremediği bir şeyim
Boynumdan içeri süzülen su gibi bir şey
Boynumdaki ıslaklık duygusunu yanıltan.

Ateş yalnızca ağacın kabuğunu yakar
İçinde dolaşan ırmakları kim kurutabilir?
Atlıkarıncayı duydum, o zamanlar çocuktum
Ve ateşle su arasındaki oyun
Annemin saçlarına uzanan elleri gibiydi babamın.

Sonra ben bir şeylerden oldum, bir şey gibi
Havanın ince zarını delen bir şey
Islak uçuşu gibi martının uzakta bir şekli çizerken
Kayıp giden bir şey gibi hayatımızdan.

Atlıkarıncayı duydum, üzerinde hiçliğin örtüsü vardı
Bir ağaç haykırıyordu bir yerlerde bir el demir bir kapıyı dövüyordu
Çiçek açıyordu hava, bana bir şeyler oluyordu, soluyordum
Sararan yaprağı mevsimsiz rüzgâr gibi kovalıyordum.

Ben kuru bir imbikten damıtılan su
Ağacın damarlarında yaşıyorum
Ben havaya fırlatılan taş
Ben unutmanın sarı öpücüğü
Ben cebi gazoz kapaklarıyla dolu atlıkarıncaya binmenin heyecanı
Size sesleniyorum:
Tepenin ardında hayat var!

Çıkın evlerinizin ve oturma odalarınızın bezgin karanlığından
Bir ağaç bulun ve en ince dalından
Bir zıpkın yapın
Saplayın zalimlerin kalbine!

Atlıkarıncayı duydum, gülüyordu
Ağacın içindeki ırmak gibi gülüyordu.
Ben eksik bir şeyim, eksikten bir fazla
Bir mermi belki
Bir gün nasılsa
Kendimi sizinle tamamlarım.


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.129.22.135

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.