Şiir Arama

Adnan Ünal - Kır Çiçeği

Ankara, İncek
Sanki dağ başı
Trilyonluk villalar yapmışlar
Herkes çekilmiş kendi kabuğuna
Komşuluk momşuluk falan da yok
Sanki dünyadan soyutlamışlar kendilerini
Askerî hastane nizamiyesi
Sessiz mi sessiz�
Başlarında bir astsubay
Askerler bekliyorlar tüfek elde
Beni almadılar içeriye
Askeri kimliğim falan yok,
Belki de çevrem geniş diye
Nizâmiyenin önünde, her yerde
Çeşit çeşit kır çiçekleri
Rüzgârda sallanıyorlar
Allah�ı zikreder gibi
Duyar gibi oluyorum
Sübhanallah seslerini
Aman Allah�ım! O da ne!
Pembe bir çiçek türü, çiçekleri top top
Bir sapta var onlarca sap
Onlarda da var onlarcası
Çiçek saplarının ucunda ise hârikalar,
Pembe pembe, mis kokulu kır çiçekleri
Öbür kır çiçekleri gibi
Ama onlar gibi değil!
Bu çiçek bir başka,
İnanın bambaşka!
Benim gözüme mi güzel göründü,
Bu hüzünlü hâlimde, bilemem
Ama inanın, bambaşka!
Hepsinin içinde tohumları
Kurumayı bekliyorlar.
Onlar kurumazsa
Rüzgâr alıp götüremez tohumları.
Kim bilir, nereye uçup gidecekler,
Bilmedikleri bir toprağı yurt edinecekler.
Birden bir ibibik kuşu kondu yanlarına
Takkeli, paçalı, güzellikleri alt üst eden bir güzel!
Sohbet etmeye mi gelmiş, ne?
Beni görünce, o da uçtu, gitti�
Gariplerin yanından
Keşke ben olmasaydım, dedim.
Ben olmasaydım, bu kuş uçmayacaktı.
Terk etmeyecekti onları.
Karşılıklı Allah�ı zikredecekler,
Sübhanallah diyeceklerdi.
Hoşuma gitti, canım çekti, bir tânesini kopardım.
Sanki dile geldi birden,
Beddualar etmeye başladı gaipten:
�Sen beni kopardın, neslimi kuruttun,
Benim nasıl çoğaldığımı ne de çabuk unuttun!
Allah�ı zikrim de kesildi.
Koklayıp atacaksın bir kenara beni
Belki de çöpe�
Değer miydi sanki? Söyle, değer miydi?
Zahmet edip de eğilip koklasaydın,
Beni yavrusuz, ebter bırakmasaydın.
Keşke sâdece koklasaydın.
Neslimi kurutmasaydın.�
Hakkını helâl et, kır çiçeği!
�ö.ç.m�


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.225.98.111

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.