Söz Arama

Arama Sonuçları: bahane

Hafızası olmalı insanın; hic degilse, aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamaması için!

Hazırdan yemek: Yenisini kazanmadan elindekini harcamak."Hemen her gün bir bahane buluyor, çalışmıyor ve hazırdan yiyiyordu."

Her halde konuştuğum en son insan olduğun için en iyi röpörtajı elde edeceksin tatlım. Dünyayı değiştirmeye çalışmıyorum. Benim için mutluluk en önemli şey ve eğer mutluysam bunu işlerimde görebilirsin. Sonuç olarak en sonunda tüm yanlışlar ve bahaneler benim üstüme oluyor. Dürüst olmayı seviyorum ve ilgilendiğim kadarıyla yıllara sığdırabileceğim kadar eğlence ve güzel zaman sığdırmaya çalışıyorum. İşte gördün mü, artık bunu kaydettin. Kullan bunu. Bir röpörtajda çok tutkulu olmaya en fazla bu kadar yaklaşabildim. Ne kadar kaldı? hadi ama, ben sıkılıyorum.

Hık mık etmek: Bir işi yapmamak için bahaneler ileri sürmeye çalışmak, bir soruyu cevaplandırırken net şeyler söylememek."Hık mık edip durma, bu işi eninde sonunda yapacaksın!"

İpe un sermek: İstenilen işi yapmamak için birtakım bahaneler, sebepler ileri sürmek, güçlük çıkarmak, engeller göstermek.

İşi yokuşa sürmek: Yapılabilir, görülebilir işi yapmamak için güçlük çıkarmak, bahaneler ileri sürmek.

Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki ? akıl işi değil, gönül sevdimi gerisi bahane.

Kimi insan yaşadığı zorlukları bahane edip allah'tan uzaklaşır,kimi insan da yaşadığı zorlukları vesile edip allah'a yakınlaşır.