Şiir Arama

Zeynep Kurada - Sürüp Giden

I
Gül de çevirdi yaprağını
Arkası boş
Yazık geç kaldım

II
Ah! Benim kırılgan korkularım
O denli hiçbir şeyle doluyum ki
Savaş yetimi çocuklar gibi
Savrulup gideceğim birazdan

III
Seni böyle arkanı dönüp gittiğinde seviyorum
Suların ayak izlerine basarak
dönsen, yürünecek ne çok yolun var
Dönsem
Her şey altüst olacak

IV
Gözlerin bir şeyler anımsatıyor bana
Şüphem yok! Gece bastırdı
F tipi bir hücrede yüreğim
Asi iklimlere başladı başlayacak
Yasak koyma güneşime

V
Sahi ben neye geç kaldım
Herkes bir şeylerden dönerken

VI
En büyük savaş aşktır, dediydi bilici
Erler ölür
Büyük törenlerle gömer onları paşalar

VII
Hangi bakışınızdı sokağımızdan geçen
Gecenin ipinde asi kelebek
Çözer, bağlar saçlarımı
Işıklar büyür
Üşenmem bütün iklimleri denemekten

Giden bir tren için bu şiir yeter
Bütün virajlarını dolandım ayrılığın
Tünellerinden geçtim, ıslandım
Ne çok beklemişim gidişini yeniden
-Siliyorum parmaklarımdan uzun merhabaları-

Kendime izin verdim günlerden Salı
Çocuklar büyüttüm
Kuşlar sağalttım tüneklerde
Yine de tedirginim bir şeyleri incitmekten

Aşk-sız-lık aşk-sız, aşk
Bu bakışınızdı en çok sokağımızdan geçen
Vapurlar kadar deniz
Sait Faik kadar İstanbul

VIII
Yağmur başladı yeniden
Denemediğim bir saçak altı olmalı

IX
Seni yitirdiğim kentte buldum
Oradaydın
Yanıtsız sorular susuyordun
Konuşsam her şey altüst olacak

X
Cumartesileri açan anneler gibiyim
Bütün renklerim siyah
Ve giderek daha yalancıyım
Gözlere batan çalıyım giderek
Körebe!

XI
Hep aynı gölgeye sığınıyorum
Büyümüyorum iyi ki
Hiç şansım kalmayacak

XII
Ara sıra denekten ne çıkar
Kırın tüm aynaları
Yüreğinizde ağlayan çocuklar sussun
Size çirkinlik yakışıyor

XIII
Bir yağmur bırakın ellerime, demem
Susmayı öğrendim
Islak, ara yaşamlarda
Kirli ve eğreti
Bütün sevdaları denedim
Sobe!

XIV
Ah! Benim kırılgan umutlarım
O denli hiçbir şey istiyorsun ki
Yakışmıyor gittikçe büyüyen yaşıma
kalbim payına ne çok susmak düşüyor

XV
Ne zamana dek sürer sanıyorsun
Nefesi tükenir acıların da
Ara sıra söylenen kent şiirleri gibi
Başıbozuk sokaklarda
Tükense de gençliğin

XVI
Ah! Benim kırılgan sevdalarım
ben buyum, uzağa gidemem ki...

XVII
Bir otobüs nerede durur, bilmiyorum
sana ve iklimlere dönerken
Beklesen duraklarda
Her şey altüst olacak

XVIII
Kalbim, payına ne çok sevda düşüyor

XIX
Hiçbir kafesin teli olmadım
Cinayet işlemedim aşklarımla
Dolunaylardan sona
Sustum ve kaybettim

XX
Sana çektiğim sınırları aşk ihlal etti
Bundandır gözlerimizde patlayan mayın
Patlamasa her şey altüst olacak

XXI
Her okyanusu sen sanardım
Kulaçlarken yaşamı
Dalgalarında
Bütün aşklar kırıldı

Seni sevdikçe ihtiyarlıyorum

XXII
Geldim ve
Sana dair ne varsa bıraktım
Gece vakti kapına,
Bir tren gibi taşıdım yokluğunu

Gitmeliyim
Bütün sitemlerim avuçlarımda
Nasılsa yine bir kuş beslerim

XXIII
Ve bir gün
Yeni yarışlarına başlarken atlar


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.21.158.148

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.